4 Nisan 2015 Cumartesi

İNCE VE KALIN BAĞIRSAK HASTALIKLARI

Bağırsaklar, bilindiği gibi ince ve kalın bağırsak olmak üzere iki kısımdan ibarettir. İnce bağırsaklar kalp, beyin gibi hayati organlardır. Bütün gıdalar, tuzlar, su vücuda ince bağırsaklar yoluyla girerler. İnce bağırsaklar olmadan yaşam mümkün değildir. Bu organlar büyük bir kimya laboratuarı gibi çalışırlar.

Kalın bağırsakların vazifesi daha az önemlidir. Bir nevi depo vazifesi görürler. Kalın bağırsağın kısa bir parçasıyla yaşamak mümkündür.

İnce bağırsakların hastalığına ve iltihaplanmasına "Enterit", kalın bağırsağınkine de "Kolit" adı verilir. Çeşitli mikroplar bağırsakların iltihaplanmasına sebep olabilir. Yaz ishalleri, tifo grubu hastalıklar, dizanteri, kolera, tüberküloz bunların başında gelirler. Ayrıca tümörler, solucan, tenya gibi asalaklar da bağırsağın hastalanmasına sebep olurlar

Bağırsak hastalıkları ishal, karın ağrısı, ateş ile kendilerini belli ederler. Yaz ishallerinde, dizanteride günde çok sık tuvalete çıkmak ihtiyacı hasıl olur. İshalle beraber kan da görülür. Kolerada pirinç suyu şeklinde ve günde aşırı derecede sık ishaller tipiktir. Tifoda ishal fazla değildir. Bağırsak tümörleri çok zaman kanlı dışkı ile beraber olur. Bilhassa yaşlı insanlarda, kanla karışık dışkı (hemoroid değilse) kalın bağırsak tümörünü düşündürmelidir. Kalın bağırsak polipleri de sık rastlanan bir durumdur. İyi huylu tümörlerdir, sümüksü madde salgılarlar ve rahatsızlık verirler. Kişide çok sayıda polip bulunabilir. İçlerinden bazıları zamanla çiçek gibi açarak kanserli urlara dönüşürler. Bu durumun yaşanmaması için önceden kalınbağırsağın kolonoskopi ile incelenip varsa; poliplerden tek tek temizlenmesi gerekir. Temizlik işleminden sonra, ilerki aylarda yeni polipler nüksedebilir.

BAĞIRSAK DELİNMELERİ

Tifo, dizanteri, tüberküloz gibi hastalıklar ve bağırsak tümörlerinin en büyük tehlikesi bağırsak delinmeleridir. Karında çok şiddetli ağrı, bulantı, kusma ve yüksek ateşle kendini gösteren bu durum âcil tedavi gerektirmektedir. Bağırsağın delinmesiyle, karın boşluğu mikroplarla dolar ve "Peritonit" denilen öldürücü bir hastalık meydana gelir. Bu hastalar derhal ameliyat edilmelidir. Antibiyotiklerle peritonitten ölüm oranı bir hayli azalmıştır.

İÇ VE DIŞ HEMOROİD

Kalın bağırsağın son kısmında siyah kan damarlarının gevşemesi ve varisleşmesi de dışkıdan sonra kanamalara sebep olur. Halk arasında buna "Basur", tıpda "Hemoroid" denir. İç hemoroide çeşitli yöntemlerle cerrahi müdahaleler yapılabilir. En kullanışlı yöntem de "Bantligasyon" adı verilen basur memelerini boğup düşürme işlemidir. Dış hemoroide ise müdahale gereksiz görüldüğünden pek yapılmaz. Dış hemoroidler, tahriş sebebi ortadan kalkınca kendiliğinden küçülür ve rahatsız edici olmaktan çıkarlar. Dışkılamadan sonra anüs cıvarı bol suyla yıkanmalıdır. Kişi hangi gıda türünün (portakal, domates gibi) hemoroidini azdırdığını bilmeli ve ona göre beslenmelidir. Kişi rahatlamak amacıyla zaman zaman gaz çıkarmak istediğinde; gazla karışık safra suları da birlikte çıkabilir. Bu durumda dış hemoroidler derhal tahriş olur ve tekrar şişerek- kaşınarak kişiyi gün boyu huzursuz eder. Kişi, gaz çıkarmadan sonra bu durumu farkettiğinde, yapacağı tek şey, bol su vurarak anüs bölgesini yıkamaktır. Tuvalet kağıdı anüs bölgesine sürtülmemeli, dokundurmayla su damlaları kurulanmalıdır.