13 Nisan 2015 Pazartesi

BÖBREK RAHATSIZLIKLARI

Bel kemiğinin iki tarafında bulunan ve karnın arkasına yerleşmiş olan böbrekler, vücudun önemli organlarındandır. En önemli görevi, kanı süzerek idrar yapmaktır. Bu suretle vücuttaki kan bütün zehirlerden temizlenir. Bir böbrekte, bir milyon üç yüz bin adet kadar "Nefron" denilen filtre vardır. Vücuttaki bütün kan, bir dakikada böbreklerden geçer. 

Organizmanın su ve tuzlarını sabit tutan böbrekler ayrıca; damar tansiyonunun ayarlanmasında ve kan yapımında da önemli rol oynarlar. Tansiyonun ayarlanmasında kullanılan "Renin" denilen bir madde çıkarırlar. Bunun için tansiyon yükselmesinde, böbreklerin de çok zaman büyük rolü vardır. Bazı insanlar doğuştan tek veya üç-dört böbrekli olurlar. Bu böbrek veya böbreklerden biri normal çalışırsa fazla tehlike yoktur. Bir insan, tek böbrekle rahat yaşayabilir.

BÖBREK HASTALIKLARI

Böbrekler, mikroplara, onların çıkardığı toksinlere, soğuğa, kansızlığa karşı çok hassas organlardır. Yüksek ateşli hastalıklarda böbrekler çok az idrar çıkararak vücuttan su kaybını önlerler. Çok su içildiği zaman su gibi şeffaf bol idrar çıkarırlar.

Mikropların toksinleri ve allerjik bir mekanizma ile meydana gelen böbrek hastalığına "Nefrit" denir. Bizzat mikropların yaptığı böbrek iltihaplarına "Piyelonefrit" adı verilir. Böbrek dokusunun mikropsuz ve iltihapsız tahrip olmasına da "Nefrotik sendrom" veya "nefroz" denir. Nefroz çoğunlukla dışarıdan alınan zehirli maddelerle oluşur. Böbreğin süzme borucuklarında doku harabiyeti meydana getirerek işlevini engeller. Vücuttaki çeşitli maddelerin tortularının böbrek burucuklarda çökmesi de aynı neticeyi verir.

Böbreklerin diğer önemli bir hastalığı da "böbrek taşları"dır. Halk arasında ufak taşlara "kum" ismi verilmektedir. Bundan başka böbrek tümörlerine de çok sık rastlanır. Damar sertliği ve şeker hastalarında da böbrek bozuklukları olur.

BÖBREK TAŞLARI

Bir veya iki böbrekte, böbreğin çanak kısmında, toplu iğne başı büyüklüğünden ceviz büyüklüğüne kadar değişen, sert, taş gibi yapılara "Böbrek Taşı" denilir. Bu taşların yapıları farklıdır. Ürat, oksalat, fosfat veya karışık taşlar ismini alırlar. Ufak taş parçaları, idrar yoluna girdikleri vakit, dayanılmaz derecede şiddetli bel sancılarına sebep olurlar. Bu sancılar, hastaya duvarları tırmalattıracak kadar şiddetlidir. En ufak hareket sancıyı artırır ve hastadan ter boşanır. Ayrıca kanlı idrara sebep olur. Sancı saatlerce, bazan birkaç gün devam edebilir. Sancının yeri sabittir ve el değmesi ile birden şiddetlenir. İdrar tahlili ve röntgenle teşhis derhal konulur. Küçük taşlar çok zaman sancı ile beraber düşerler ve sancı da birden kesilir. Büyük taşların düşmesi mümkün değildir. Büyük taşları, güçlü ultrason dalgaları ile kırma yoluna gidilir. 

Sancı esnasında sıcak banyolar çok faydalıdır. Sancıyı azaltır ve idrar yollarını genişleterek küçük taşın kolay düşmesini temin eder. Hasta mümkün olduğu kadar hareket etmemelidir. Damar genişletici ve ağrı hafifletici ilâçlar tatbik edilir. Sancının şiddeti bazan morfin ile dindirilir. Büyük taşlardan ameliyat ile veya kırılıp bol su içirilerek kurtulabilinir. Böbrekler bütün taşlardan temizlense dahi ilerki aylarda yeniden taş oluşması mümkündür. Çünkü böbreğin çalışma sistemindeki kimyasal bir bozukluk bu duruma zemin hazırlamaktadır.

NEFRİT VE PİYELONEFRİT

Nefrit, böbreğin iltihaplı bir hastalığıdır. Doğrudan doğruya mikroplarla meydana gelmez. Vücudun herhangi bir yerinde, bademcik, apandisit, yumurtalık iltihabı gibi mikrobik bir hastalıktan 2-3 hafta sonra ortaya çıkan bir nevi alerjik bir hastalıktır.

Piyelonefrit, doğrudan doğruya mikroplarla böbreğin iltihaplanması neticesinde husule gelir. Bu her iki böbrek hastalığında da böbrekler vazifelerini yapamadıklarından, zamanla idrar bozuklukları ve kanda zehirli maddelerin artışı meydana gelir. Vücutta anormal tuz ve su tutulması olur. Neticede yüz ve ayaklar şişer, tansiyon yükselir. Bu da kalbin yorulmasına ve bozulmasına sebep olur. Bu iki hastalık da yavaş yavaş ilerleyen sinsi bir hastalıktır. Zamanında teşhis ve tedavi edilmezse "üremi" ye kalp yetersizliğine sebep olur.

İdrarı azalan, kanlı idrar yapan, genç yaşta tansiyonu yükselen veya yüzü, bacakları şişen kimseler derhal uzmana müracaat etmelidirler. Hastalığın erken teşhisi ile, sebep olan mikroplar antibiyotikle vücuttan temizlenir. Tuzsuz ve proteinden fakir bir diyetle, böbreklerin fazla yorulması önlenir. Bu tedaviler, ancak uzman denetiminde yapılır.