
Şehrin mülki yöneticisi İstanbul Kadısı idi. Şehir; Suriçi, Galata, Eyüp ve Üsküdar olmak üzere dört kadılığa ayrıldı. Kadıların gözetiminde "ihtisap ağaları" belediye hizmetlerini yürüttüler.
Edirne'den İstanbul'a getirilen yeniçeriler ve sipahiler zaman zaman huzursuzluk kaynağı oldular. İktidar çekişmelerinde rol oynadılar. Şehirde çıkan her kargaşada yer aldılar. 17 yy.' da İstanbul nüfusu 800 bin idi. Avrupa ve Ortadoğu'nun en büyük şehriydi. Her türlü yenileşmeye karşı çıkan Yeniçeri Ocağı 1824' de dağıtıldı (vakayı hayriye) . Ocakla ilişkili Bektaşi Tekkeleri kapatıldı. 1839 yılında Tanzimat Fermanı ilânıyla Batı'ya yaklaşma hızlandı.
18. yy' da kurulan askeri kışlaların çevresinde, Rami, Halıcıoğlu, Taksim, Maçka, Gümüşsuyu, Harbiye gibi yeni semtler oluştu. Feshane ile Haliç çevresinde sanayileşme başladı. Dolmabahçe ve Beylerbeyi (yazlık) Sarayının aydınlatılması için havagazı sağlayacak gazhaneler yapıldı. Artan gaz ile İstiklâl Caddesi aydınlatıldı. Şehre su sağlamak için büyük çalışmalar yapıldı...