İzmir : 29 Ocak 1923
Harp oyunları bitmiş, komutanların şerefine bir şölen verilmişti. Geç saatlere kadar süren şölen sonunda Mustafa Kemal Paşa beni bir kenara çekerek, “Asım, yarın Mareşal’le ( Fevzi Çakmak) , Kâzım Karabekir Paşa'yı da alarak saat 10 da bana çaya gelin, bekliyorum” demişlerdi...
29 Ocak sabahı dediği saatte otomobille köşke vardık. Kapıda, Mustafa Kemal Paşa ile Lâtife
Hanım bizi beraber karşılamışlardı. İçerde Lâtife Hanım’ın ailesi, İzmir Valisi Abdülhalık Renda Bey, Kâzım Özalp Paşa da vardı.
Lâtife Hanım da aramızda olduğu halde bir saat kadar salonda oturduk konuştuk.
Ortada fevkalâde bir durum olduğu muhakkaktı...
“Efendim,
Müftü Rahmetullah Efendi geldi!...”
dedi
Gazi de :
“Buyursunlar!” Diyerek ayağa kalktı ve Müftü Bey’i karşıladı.
Biraz sonra gülümseyerek
şöyle konuştu :
“Eğer genç olsaydım, bu töreni başka türlü yapmak
isterdim. Lâtife Hanım’ı bir ata bindirir, ben de bir ata binip koşturur,
kaçırtıp alırdım...”
“... Ama şimdi bunu yapacak kadar genç olmadığımı
anlıyorum.”
Fevzi Paşa’ya dönerek :
“Paşam, siz benim,
Abdülhalık Bey de Lâtife Hanım’ın şahitliğini kabul buyurun da bizim şu mihri
müeccel ve mihri muaccelleri tayin edip nikâhımızı kıyıverin.”
Fevzi Çakmak Paşa
birdenbire şaşırmış :
“Şey..
Paşam hiç haberimiz yoktu da bu karar ansızın oldu...” dedi.
Bu konuşmalar olurken
Lâtife Hanım salondan çıktı ve başına bir örtü alarak geldi.
Müftü Bey uzun dualar
okuyarak, Mustafa Kemal Paşa ile Lâtife Uşaklıgil Hanım’ın nikâhını kıymış oldu...
Asım Gündüz (*)
(*) (1880-1970) Atatürk’ün sınıf arkadası,
orgeneral, milletvekili
Kaynak : kemal arıburnu,
atatürk’ten anılar, işbank kült.yay.1976 s. 373